Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Her ağacın meyvesi olmaz.
Her insan aynı derecede verimli olmaz. Herkesten aynı şey beklenmez.
Düşenin dostu olmaz.
Bu sözde “düşmek” iki anlama gelir. Biri, herhangi bir nedenle eski itibarını, güvenirliğini yitirme; İkincisi daha çok ahlâk yönünden toplumca kabul edilmeyen davranışlar gösterme halidir. İnsanlar genellikle başarılı olanlar, doğru ve dürüst davrananlarla ilgi ve dost- / luk kurmak isterler. Bu yüzden bu iki vasıf ortadan kalkınca, ilgi ve dostluk da ya zayıflamakta ya da tümüyle silinmektedir. Bu söz bir de insanın vefasızlığını, yani insan sevgisindeki süreksizliği anlatır. Kişinin basit, bencil ve küçük hesaplarla sevgisinden geçmemesini öğütler.
'“Unutma ki dostu olmaz düşenin İptida dost alır yakan demişler.” (Mir''ati) / “Nezaret eyledim tıflı cahile Köydeki yarenlik çıkdı nafile / Sefinem vurunca taşlı sahile Yarandan bir küçük selâm görmedim. (Rıza Tevfık)'
Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme, kimi uzun der kimi kısa.
Kimi konular herkesi ilgilendirmez. O konularda alınacak kararlar, yapılacak işler ilgililer arasında olmalıdır. Yoksa olumlu bir sonuç alınamaz.
“Bazarda eşşeğin kuyruğun kesme Kim uzun, kim kısa der ise küsme.” (Mesti) / “Bed asla necabet mi verir hiç üniforma Zerdüz palan ursan eşek yine eşektir.” (Ziya Paşa)
Aç yanından kaç.
Aç insan topluma kızgındır. Her an yasalara karşı çıkabilir. / “Aç anansa (atansa) da kaç” sözüyle eşanlamlıdır.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
İnsanlar, kendinde olmayıp başkalarında bulunan şeyleri olduğundan daha büyük görür ve kıskanırlar.
“Ağızdaki bir nimet çürük sakız görünür Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.” (Namdar Rahmi Karatay)
El eli yıkar, el de yüzü.
Her şeyin karşılıklı olabileceğini anlatır.
“El eli yur dahi iki yüzü yur.” (Havayi) / “Belli bir şey hem de el de eli yur İki eldir yüzü yuyan demişler.” / {Refik)
Kalaylı bakır küflenmez.
Temiz şey kirlenmez. Doğru, dürüst bilinen kişiyi lekelemek kolay değildir.
Ustanın çekici bin altın.
Sanat öğreten kimsenin çok önemli bir iş yaptığını anlatır.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Bir eve, bir yere çağrılmadan gelen kimselere değer verilmediğini anlatır. / “Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme” ata- sözüyle eşanlamlıdır.
Para parayı çeker.
Paralı kimselerin daha paralı, daha zengin olabileceğini, parasızlara bu kapının kapalı olduğunu anlatır.

Pages