Jump to Navigation
Yusuf Ziya Bahadınlı
Ana Sayfa
Biyografi
Fotogaleri
Belgesel-Video-Ses
Kitaplar
Hakkında Yazılanlar
Türkçe Deyimler Sözlüğü
Atasözleri Sözlüğü
Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara
Habbeyi kubbe yapmak
Küçük bir şeyi büyük göstermek. (*)
“Habbeyi kubbe yapmak” deyimi, küçük bir şeyi büyük göstermek anlamında söylenir. “Kubbe”, bilindiği gibi, yarım küre ya da toparlakça kümbet biçimi verilen yapı demektir (cami kubbesi gibi). “Hap” Arapça tane demektir. Akik ya da neceften yapılmış teşbih taneleri, zincirle bir Bektaşi giysisi olan hayderinin göğüs kısmının iki yanına takılırdı. Buna “destegül” de denirdi. “Habbe” ise, Hasan'la Hüseyin’e duyulan sevgi anlamında “Hubb-i Hasaneyn”e işaretti. Habbeyi, Bektaşıler takardı. Hasan’la Hüseyin’e aşırı derecede sevgi gösterenlere söylenen bu söz bugün.bir deyim haline gelmiştir. Bir insanın, işinin berbat olması, kötü bir doruma düşmesini anlatmak için -hapı yuttu- deriz. Dördüncü Murat'ın yasaklarla dolu zamanında, afyon yutmak da yasaklar arasındaydı. Bir gün Murat, Hekimbaşısı Emir Çelebi'nin bu yasağa uymadığı hakkında bir ihbar alır. Çok sevdiği birinin buyruğuna uymayışına inanamaz. Ama ihbarcı ısrar eder: -Padişahım!” der. “entari ceplerini yoklayınız. Afyon, haplar halinde bir altın hokka içindedir. Bulamazsanız cezama razıyım.” Murat. Hekimbaşı Emir Çelebi ile satranç oynadığı bir sırada ansızın: “Cebinde ne varsa boşalt Çelebi!” der. Hakkında bir ihbar olduğunu hemen anlayan Çelebi, büyük bir korkuyla cebinden hokkayı çıkarır; içindekilerin İslah edilip zararsız bı rakılan afyon hapları olduğunu söyler. Padişah büyük bir öfkeyle : “Mademki zararsız, hepsini de yut bakalım!” diye bağırır. Hokkadaki panzehir de olsa yutulamayacak olan afyon haplarını Çelebi, teker teker, gözleri yaşaya yaşara yutar. Bu halden hayli üzülen Hekimbaşı. tedaviye kalkışanlara izin vermez. Bu şartlar altında yaşamanın zorluğunu anlayarak ölmeyi, yaşamaya tercih eder, ölümünü daha da çabuklaştırmak için bir bardak buzlu şerbeti başına dikerek orada’ can verir.
Eninde sonunda
Ne zaman olsa.
Kaşıkla yedirip sapıyla gözünü çıkarmak
Küçük bir iyiliğe karşı büyük zarar vermek.
Basireti bağlanmak
İyi düşünmemek.
Kendini bilmek
Aklı başında olmak.
Adını bağışlamak
Adını söylemek.
Göz önünde bulundurmak
Hesaba katmak.
Canı çıkmak
ölmek.
Can acısı
Bedenden doğan acı, üzüntü, korku.
İçinden kan gitmek
Belli etmediği halde üzülmek.
Pages
«
‹
…
20
21
22
…
›
»