Jump to Navigation
Yusuf Ziya Bahadınlı
Ana Sayfa
Biyografi
Fotogaleri
Belgesel-Video-Ses
Kitaplar
Hakkında Yazılanlar
Türkçe Deyimler Sözlüğü
Atasözleri Sözlüğü
Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara
Cartayı koparmak
Bağırıp gözdağı vermek.
Adnı anmamak
Değer vermemek, düşünmemek.
Kendi kazdığı kuyuya düşmek
Yapmak istediği fenalıktan kendi zarar görmesi.
Bir kimsenin yapmak istediği fenalıktan, önce kendi müteessir olursa, “Kendi kazdığı kuyuya düştü” derler. Köylünün biri, köyün sığırlarının geçtiği yere derince bir kuyu kazar. Üzerini otlarla, dikenlerle belli belirsiz örter. Maksadı, geçen sığırlardan birinin kuyuya düşmesini sağlamak, gece olunca çıkarıp evine götürerek kesip yemektir. Kuyuyu kazdığı gün geceyi sabırsızlıkla beklemektedir. Aksilik, o gün tek hayvanı, yavrusundan, sütünden faydalandığı ineği kaybolur. Aramaya çıkar. Bakmadık yer bırakmaz. Yorgun argın evine dönerken kazdığı kuyuyu hatırlar. Acaba düşen oldu mu diye eğilip kuyuya baktığında bir de ne görür: sevgili ineği kuyunun içinde bacakları kırık bir vaziyette yatıyor. İneğin kuyudan sağ çıkmasına imkân yok. Ağlaya ağlaya, kazdığı kuyuya düşen kendi ineğini boğazlayıp evine götürmek zorunda kalır.
Pire için yorgan yakmak
Yapılan küçük bir fenalığa büyük bir zararla cevap vermek.
Cana yakın
Sevimli, sevgi toplayan.
Dağarcığı yüklü
Çok bilgili.
Püf noktası
Bir işin en ince ve en önemli kısmı. (*)
Püf noktası deyimi, bir işin en ince ve en önemli kısmı, anlamında kullanılır. Çini yapılan şehirlerimizden birinde, senelerdir çini işinde çalışan bir çırak varmış. Çırak bu kadar çalışmasıyla usta denecek duruma gelir. Ayrı bir dükkân açmak tek emelidir. Ama her başvuruşunda ustası: “Sen daha bu işin püf noktasını bilmezsin, biraz daha çalış” cevabını verirse de ustasının bu sonu gelmez sözlerinden sıkılan çırak, ayrı bir dükkân açar. Eski çırak yeni dükkânda güzel güzel çiniler yapmaya başlar. Ama bu kadar öğrenmesine karşın, çinilerin yanldığını, çatladığını hayretle görür. Bu çatlamaların önüne bir türlü geçemez, ustasına durumu anlatmak zorunda kalır. Usta: “Sana demedim mi yavrum?” der, “bu sanatın bir püf noktası vardır, diye. Bir çini yap da sana göstereyim püf noktasını.” Çırağın yaptığı çiniyi alıp şöylece bir göz gezdirir; zamanla çiniyi çatlatacak olan bir kısım hava kabarcıklarını “püf” diyerek giderir. Ondan sonra çırak sanatının püf noktasını öğrenmiş olur.
Arpacı kumrusu gibi düşünmek
İmkânsızlık için de kalıp derin derin düşünmek.
Anam bacım olsun
Bir kadının iyi olduğunu, ona kardeşçe duygular beslediğini anlatmak için söylenir.
Yumulup düşmek
Üzerine kapanmak.
Pages
«
‹
…
282
283
284
…
›
»