Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Terazi tartısıyla, her şey vaktiyle.
Her işin bir ölçüsü, bir zamanı olduğu anlatılır. “Terazi var, tartı var! Her bir şeyin vakti var” atasözüyle eşanlamlıdır.
Yarım elma, gönül alma.
Armağan küçük de olsa gönül almaya, memnun etmeye yeter, anlamında söylenir.
Ağanın malı çıkar, uşağın cam.
Bir kötülüğe ağa parasıyla, işçi de canıyla karşı çıkar. Ağa ağalığını, işçinin canını verircesine çalışmasıyla elde eder.
Akan su yosun tutmaz.
Bak: “İşleyen demir pas tutmaz.”
Al elmaya taş atan çok olur.
Her insan, iyi, güzel şeye ilgi duyar, ondan kendinin de yararlanmasını ister. Genellikle, iyi, güzel şeyi elinde tutanlar kıskanılır, türlü biçimlerde olumsuz davranışlarla karşı karşıya gelebilirler.
Taş taş üstünde olur, ev ev üstünde olmaz.
Bak: “Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.”
Bostancıya tere satılmaz.
Bak: “Tereciye tere satılmaz.”
Merhametten maraz doğar.
Acımak çok kez zarar verir.
“Düşmana merhamet eyleme asla Merhametten doğan hep maraz olur.” (Mesti)
Çok koşan çabuk yorulur.
Bir şeyin aşırısı kişiye zarar verir. Durmadan, dinlenmeden çalışan, kendine bakmayan insan çabucak yorulur, sağlığını yitirir, hasta düşer.
Dinsizin hakkından imansız gelir.
Söz dinlemeyen birini daha güçlü birinin zor kullanıp yola getirmesi halinde söylenir.

Pages